iyimi boyle bilgi sitesi

Quentin Tarantino’nun Tüm Filmleri

Tv-Magazin 9 Nisan 2017
Quentin Tarantino’nun Tüm Filmleri

1993 yılında ilk uzun metrajlı filmi olan Rezervuar Köpekleri filmiyle dikkatleri üzerine çeken yönetmen sonrasında birçok filme imzasını atmıştır. Quentin Tarantino, alışılmışın dışındaki hikaye anlatışıyla bilinir. Özellikle kanlı vahşet dolu sahneleriyle, şahsına münhasır diyaloglarıyla ve kulağımızın pasını silen mükemmel müzikleriyle büyük beğeni toplamıştır. Bu başarılı yönetmenin tüm filmlerini sizler için sıraladık.

İşte Quentin Tarantino Tüm Filmleri

1- Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri – 1993): Quentin Tarantino’nun ilk filmidir. Sıra dışı bir soygun ve sonrasını ele alır. Birbirlerinin gerçek adlarını dahi bilmeyen ve kendilerine takılan renk isimleriyle hitap eden bir grup hırsızın hikayesidir. Reservoir Dogs, başarısız giden bir soygunun ve sonrasında kanın oluk oluk aktığı müthiş bir filmdir. Sinema tarihinde görülmemiş çekim tekniklerini içinde barındıran ve zaman zaman rahatsız edicilik düzeyini şaha kaldıran şiddet sahneleriyle film dünyasına yeni bir soluk getirmiştir. Filmin başrollerini ise Steve Buscemi, Harvey Keitel, Tim Roth, Michael Madsen ve Quentin Tarantino gibi ünlü isimler paylaşmaktadır.

2- Pulp Fiction – (Ucuz Roman – 1994): Rezervuar köpeklerinden bir yıl sonra çekilen film sinema dünyasında bir başyapıttır. Tarantino sadece bir yönetmen değildir. Senaryo konusunda müthiş başarılıdır. Sadece yönetmen olarak kalmayıp kendi yazdığı Pulp Fiction için kamera arkasına geçmiştir. Pulp Fiction, birbiriyle alakası olmayan ancak kaderin cilvesine maruz kalan birçok aykırı insanın ortak bir noktada buluşmasını anlatmaktadır. Film her bir dakikasında aksiyon ve heyecanı izleyicisine en güzel şekilde aktarmaktadır. Quentin Tarantino’ya has mizahı önümüze getiren film, birçok dalda ödül almıştır. Bu film için ödül canavarı denilebilir. 1994 yılında yapılan 67.Akademi Ödülleri’nde 7 dalda aday gösterilen ve En İyi Orijinal Senaryo Ödülü’nü alan film aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali’nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye’yi de almıştır. Pulp Fiction özgün hikayesinin yanında müthiş oyuncu kadrosuyla da ilgi odağı olmuştur.  Samuel L. Jackson, John Travolta, Tim Roth, Amanda Plummer, Uma Thurman gibi isimler bu filmde yer almaktadır.

3- From Dusk Till Dawn (Günbatımından Şafağa – 1996): Bu liste Tarantino’nun yönetmen koltuğunda oturduğu filmleri konu alıyor. Ancak Tarantino’dan mevzu bahis açılmışken Günbatımından Şafağa filminden bahsetmeden olmaz. Nitekim Tarantino bu filmin senaryosunu yazmakla kalmamış aynı zamanda George Clooney ile birlikte başrolü de paylaşmıştır. Filmde, vampirlerin, zombilerin kol gezdiği ve aksiyonun asla kesilmediği bir korku-gerilime şahit olacaksınız. Yönetmenliğini, El Mariachi ve Desperado filmleriyle tanıdığımız Robert Rodriguez’in yaptığı Günbatımından Şafağa, özgün duruşu, yavaş yavaş artan temposu ve dini göndermeleriyle ilgi çeken bir film. Tarantino’nun kendine has oyunculuğunu bu güzel filmde görebilirsiniz.

4- Jackie Brown (1997): Elmore Leonard’ın Rum Punch adlı romanından esinlenen filmin senaryosu, Quentin Tarantino tarafından yazılmıştır. Film, bir havayolu şirketinde kabin memuru olarak çalışan ve emekliliğine sayılı günler kalan Jackie Brown’ı odak noktasına alır. Jackie, bir kabin memuru olarak görünse de aslında sıradan bir kabin memuru değildir. Jackie, silah kaçakçılarının ülkeler arası transferler için kullandıkları bir kuryedir. Film, Pam Grier, Samuel L. Jackson, Robert Foster ve Robert De Niro gibi usta oyuncularıyla oldukça iyi bir oyuncu profiline sahiptir. Pulp Fiction, Reservoir Dogs gibi bir başyapıt olmasa da filmde geçen diyaloglar ve fark yaratan güldüren yapısıyla izlenebilir. Bu film Tarantino’nun en az ilgi gören filmidir. Önceliğiniz izlemediyseniz diğerleri olsun.

5- Kill Bill Vol1-Vol2 (2003-2004): İlki 2003 yılında ikincisi ise 2004 yılında izleyiciyle buluşan Kill Bill, aslında tek filmdir. Tarantino bu film için hiçbir zaman iki film olarak lanse etmemiştir. Kill Bill tek filmdir. Tarantino filmin süresinin uzun olacağını düşünerek filmi ikiye bölmüştür. Kill Bill için Tarantino’yu geniş kitlelere tanıtan filmdir. Tarantino bu film sayesinde dünya genelinde tanınmıştır. Tarantino, bu film ile büyük bir hayran kitlesinin sahibi olmuştur. Filmde, eski bir kiralık katil olan ve düğün günü saldırıya uğrayan Beatrix Kiddo yani nam-ı değer The Bride, komada kaldığı günlerden sonra intikam ateşi sayesinde tekrardan ayaklanmıştır. Bu arada komada kaldığı günlerde tecavüze uğramıştır. Hayatının tüm evrelerinde açı çekmiştir. Ona bu kötülükleri yapan herkesten teker teker öç almak için ant içmiştir. Özel kılıcıyla herkesi biçer. Kadın gücünün sinemaya yansıyan en müthiş örneklerinden biridir. Film müzikleriyle de ilgi odağı olmuştur. Başrolünde yer alan Uma Thurman’ın performansı mükemmeldir. Kill Bill’in hikâyesinin Vol1 ve Vol2’de bittiğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü Tarantino üçüncü filmi çekmek için oldukça hevesli. Ancak bunun için, Vernita’nın kızının büyüyüp, Beatrix Kiddo’yu öldürecek yaşa gelmesi gerekiyormuş. Beklemeye değer bir film olacağı kesin.

6- Death Proof (Ölüm Geçirmez – 2007): Ünlü oyuncu Kurt Russell’inin rol aldığı müthiş filmi mutlaka izlemelisiniz. Filmde tam bir psikopatın performansı izlemeyeceksiniz. Tarantino filmografisinin en az bilinen filmlerinden biridir ama en az diğerleri kadar övgüyü hak eden bir filmdir. Filmin ilk 1 saatlik bölümünde bir barda arkadaş grubunun içine dahil olmaya çalışan Dublör Mike (Kurt Russell)’ın yaşadıklarına şahit olacağız. Filmin ikinci yarısında ise üç genç kızın Dublör Mike’a yaşattıklarına şahit olacağız. Tam bir istismar sineması örneği olan ve Tarantino’nun diğer filmlerine oranla şiddet unsurlarının daha da sert bir şekilde arz-ı endam ettiği Death Proof, bu nedenle bazı izleyiciler tarafından negatif yorumlar almıştır. Şiddet sahnelerine karşı dayanıklı değilseniz bu filmi sakın izlemeyin.

7- Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi – 2009): Şiddet içeriğinin dozu oldukça yüksek filmlerden biridir. Askerlerin kafa derilerini yüzen, askerleri beyzboll sopasıyla döverek öldüren sahneler oldukça kanlı. Şiddet içerikli filmlerden hoşlanmıyorsanız zaten Tarantino filmleri izlemeyin. Tarantino ile İkinci Dünya Savaşı yıllarının savaş acımasızlığını izleyeceksiniz. Tarihin en kanlı ve en cani savaşını bu kadar güzel anlatılabilirdi. Nazilerden intikam almaya çalışan soysuzlar çetesi nazilerin kabusu olmuştur. Brad Pitt, Christoph Waltz, Eli Roth, Diane Kruger, Daniel Brühl gibi dünya sinemasında söz sahibi olan birçok ünlü ismi bünyesinde barındıran film, oldukça uzun sürüyor. Malum Tarantino filmleri uzun solukludur. Soysuzlar çetesi 2010 yılında düzenlenen 82.Akademi Ödülleri’nde de 8 dalda aday gösterilerek başarısını taçlandırmıştır. Bu filmi sessiz bir ortamda keyifle tadını çıkararak izleyebilirsiniz. Filmi izlerken zamanın donduğunu hissedebilirsiniz.

8- Django Unchained (Zincirsiz – 2012): Yine mükemmel bir Tarantino filmi daha. Filmde, Amerikan iç savaşının iki yıl öncesine gidiyoruz. Siyahî köle Django ile ödül avcısı Dr. King Schultz’in yolunun kesişmesinin anlatıldığı film, kölelik zamanını en güzel anlatan filmlerden biridir. Django ve Dr.King Schultz’un, Leanordo DiCaprio’nun hayat verdiği Calvin Candie filmde oldukça iyi bir oyunculuk sergiliyorlar. Sağlam bir dram filmi izlemek istiyorsanız Django size hitap edecektir. Usta işi bir senaryo, inci gibi parlayan oyuncu kadrosuyla bu western tadındaki filmi izlemenizi öneririz.

9- The Hateful Eight (Nefretin Sekizlisi – 2015): Tarantino’nun Django filminden sonra ikinci Western soslu projesi olan The Hateful Eight, karlı atmosferiyle izleyenlerinin kemiklerini sızlatacak derecede etkileyici bir atmosfere sahip. Quentin Tarantino’nun son filmi olma özelliği taşıyan film usta yönetmenin son filmidir. Film oldukça soğuk bir atmosferde geçiyor. Karlı ve fırtınalı bir günde, cellât John Ruth yakaladığı kaçak Daisy Domergue’yu adalete teslim etmek için yola çıkar. Bu yolculuk tahmininden çok daha zor olacaktır. Berbat havada yollarına daha fazla devam edemezler. Soğuktan yorulan cellat John Ruth, Minnie’nin dinlenme tesisini andıran küçük mekanına sığınmak zorunda kalır. Tüm olaylarda tam bu noktadan sonra cereyan eder. Sığındıkları yer ne kadar güvenlidir ya da burada bir oyunla karşılaşmaları mümkün müdür? İşte tüm bu soruların cevabı bu filmde. Samuel L. Jackson ve Kurt Rusell’ın paylaştığı filmde, Jennifer Jason Leigh ise ustalarını aratmayacak bir performans sergiliyor.

Yorumlar

Yazıya 1. yorum yapılmış.

Begum sanya 30 Ağustos 2020

Kill bill çok guzeldi ölüm geçirmez manyak bir filmdi adam gercekten çok tuhaf filmler yapiyor ama izlettiriyor da