Kanser, insanlığın en büyük sorunlarından biridir. Peki bizi kanser eden nedir? Çok düşünmeye gerek yok. Aslında cevap belli; ama yine de önlem almıyoruz. En büyük kanser faktörü kişinin kendisidir. Örnek vermek gerekirse, çeşitli gıda boyalarıyla süslenmiş yüzlerce yiyecek tüketmek gibi… Evet çok lezzetliler ama adamı kanser ediyorlar işte.

İkinci kanser faktörü ise teknolojidir. İnsanlığın en büyük düşmanı şüphesiz teknoloji. Otomobili icat ettik ama egzoz gazlarını hiç düşünmedik. Cep telefonlarını icat ettik ama yaydığı manyetik etkiyi ve radyasyonu hiç düşünmedik.

Bugün bu konuyu masaya yatıracağız yoksa kanser bizi masaya yatıracak.

Kanser Olmak İçin Neler Yapsak Acaba?

1- Şeker: Kendisi çok tatlı olabilir ama sonuçları pek tatlı olmuyor. Hayatınızda şeker varsa kansere adaysınız haberiniz olsun. Çayı, kahveyi şekerli içersek, kahvaltıya reçelsiz ve çikolatasız oturmazsak, beyaz pirinç ve ekmeğin şeker olduğunu unutursak kanser bizi unutmayacaktır.

2- Yapay meyve suları: İçinde yüksek oranda fruktoz bulunan meyve sularını kiloyla içiyoruz. İçinde glukoz ve aspartam olan ürünleri hiç düşünmeden tüketiyoruz. Kolanın ve gazlı içeceklerin şeker ve zehir karışımı olduğunu bile bile içiyoruz. Tüm bunlar kansere davettir.

3- Palm yağı, margarin ve trans yağ içeren ürünler: Doğal yollarla elde edilen tereyağı ve zeytinyağı tüketmek yerine trans yağları seçtik. Sonuç yine ürkütücü.

4- Paketlenmiş hazır sıvı ve katı tüm ürünler: Eğer kanser olmak istiyorsanız bu madde işinizi görür. Koruyucu kimyasalların kanser edeceğini bile bile, bu kimyasallarla dolu ürünleri tüketmeye devam edersen kendini kanser edebilirsin. Salçanı, makarnanı, turşunu, hatta limonu sıkıp limon suyunu bile kendin yapma sakın. Ne gerek var doğal gıdalara! Marketten hazır gıdayı al, ye. Hazıra dağ dayanmaz derler ama hazıra insan da dayanmaz.

5- Sentetik diş fırçası ve kimyasal diş macunları: Üzgünüm ama bu da kanserojen. Bildiğimiz çamaşır deterjanının şeker ve naneyle karıştırılmış şekli olan diş macunu ile hayat boyu diş fırçaladın ve bunun bir kısmını yuttuğunu göz ardı ettin. Keşke bunun yerine bal ve karbonatın dişlerini tartarlardan bile temizlediğini bilseydin.

6- Çamaşır deterjanı ve yumuşatıcılar: Bu kimyasalların deri tarafından emildiğini ve deri kanserinin en büyük nedeni olduğunu biliyor musunuz? Elbette biliyorsunuz ama mecburuz kullanmaya diyorsunuz. Şunu söyleyelim ki hiçbir şeye mecbur değilsiniz. Çamaşırlarını boraks ve karbonat karışımı ile yıkayıp yumuşatıcı gözüne elma sirkesi koyarak muhteşem bir temizlik elde edebilirsin.

7- Bulaşık makinesinde gizli düşman: Bulaşık makinesine deterjan ve parlatıcı koyduğunda, o deterjanı ve parlatıcıyı yediğini bilseydin kullanmazdın. Size bir tavsiye verelim: Deterjan yerine karbonat, parlatıcı yerine sirke koyarak hem sağlıklı hem de bulaşıkların tertemiz olabilir.

8- Ah o şampuanlar yok mu: Her gün “bu daha da iyi” diye pazarlanan o şampuan ve duş jeli zehiriyle saçını yıkarsan sence ne olur?

9- Temizlik malzemeleri: Evinizi arap sabunu gibi doğal yağlarla üretilmiş bir sabun veya elma sirkesi yerine, temiz olsun diye çamaşır suyuyla siliyorsanız ailece tehdit altındasınızdır; bizden söylemesi. O kokladığın çamaşır suyu kokusu sana temizlik duygusu verirken akciğerlerine zehir veriyor haberin olsun.

10- Böcek zehirleri: Her yerde böcek ilacı olarak satılır bu zehirler. Karıncaları, böcekleri, sinekleri öldürür ama insanı süründürür. Bunun yerine limon, karbonat, fesleğen, acı biber vb. doğal yollarla böcek ve sinekleri evinizden uzak tutabilirsiniz.

11- Teknoloji: Yaşamını mahveden büyük şehirde egzoz dumanlarını solumaya ve araba kullanmaya devam ettin. Resmen radyoaktif olan cep telefonunu kulağına 2 saat yapıştırdın. Radyoaktif olan wifi vericisini evin içine soktun ve hiç kapatmadın. Bunların bir faturası olacak ne yazık ki.

12- Gerçekten et yiyor muyuz: Doğal beslenmeyen tavukları ve diğer büyük ve küçükbaş hayvancıkları yedin. Aslında sen onları yemedin. Bol antibiyotikli tavuklarla mangal keyfi yaparken, geleceğini küle çevirdin.

13- Her yer plastik: Evinizin her yerinde mutlaka bulunan plastik eşyalar da kanserojen. En iyisi yine mağarada mı yaşasak acaba?

14- Deniz ürünleri: Denize lağım ve fabrika atıkları boşaltılırken, o denizden çıkan balığı ve midyeleri yedin. Afiyet olsun diyelim, artık ne diyelim.

15- Fast food: En önemli kanser faktörünü atlayacak değiliz ya… Ölümcül olduğu bilinen pizzaları ve 3 katlı burgerleri götürürken iyi de, o sizi götürdüğünde mi kötü.

16- Sigara ve alkol: Bunu zaten içiyoruz. Akciğerler sigara dumanını çok severler. Karaciğer ise tam bir alkol düşkünüdür. Bunlar kanserin sevgilisidir. Siz de bu sevgililerle takılmaya devam edin ama kanser sizi görmesin. Yakalarsa… Anladınız siz onu.

17- Stres: Bir yere bir şey yetiştirmek mi desem yoksa tabakhaneye bir şey yetiştirmek mi desem yoksa direk bir bok mu var da bu kadar koşuşturmalı bir hayat yaşıyoruz desem bilemedim. Koşturmaktan hayatı yaşayamıyoruz. Zaten koşturarak çalışıyoruz ve kazandığımız paralarla kansere yatırım yapıyoruz. En iyisi biraz az kazanıp az yiyelim.

Küçük bir not: Lütfen bunu paylaşalım. Özellikle de bizi kanser eden şu Facebook’ta. Belki bazı arkadaşlarımız önlem alır.