İnsanoğlu hayatı boyunca birçok bakteri ve virüsün hedefi olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Sizi bu mikroplardan koruyacak en önemli sistem ise bağışıklık sistemidir. Ayrıca kanser, ülser, iltihaplı romatizma, ishal ve vb tüm hastalıklarda da bağışıklı sisteminizin güçlendirilmesi gerekir. Ne proteinler, ne de vitaminler tek başına bağışıklık sistemini güçlendiremez. Bağırsaklar delik deşik olmuş ise hiç bir etkinlikleri olmayacaktır. Bitkilere, tohumlara, onların yağlarına ve yapraklarına, meyvelere ve sebzelere tek başlarına abartarak iyileştirici görev yüklemek boşa kürek sallamaktır. Mucizevi bir gıda veya bir ürün yoktur.
Peki Bağışıklık Sistemi Nasıl Güçlendirilir
Bağışıklık sistemini tüm olarak ele almak gerekir. Vitaminler ve bağırsak sağlığı, probiyotikler, dengeli ve sağlıklı beslenme, demir eksikliği gibi tüm etkenlere dikkat edilmelidir.
1- Antibiyotik tüketimini mümkün olduğu kadar düşürün: Hastalığınızda hemen antibiyotik kullanmayın. Kan testi yaptırın. WBC değeri yani lökositler 15’in üstünde değilse hastalığınız büyük bir ihtimalle viraldir. Virüslere antibiyotikler etki etmez. Antibiyotikler sadece bakteriler üzerinde etkili olur. Eğer kandaki wbc değeriniz 15 ve üstüyse o zaman bir bakteriyel enfeksiyon düşünülebilir. Bu durumda doktorunuz uygun gördüyse antibiyotik kullanabilirsiniz. WBC değeriniz 15 ve üstü değilse antibiyotik kullanmayın. Boş boşuna vücudunuzdaki faydalı bakterileri öldürtmüş olursunuz. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için mümkün olduğu kadar antibiyotiklerden uzak durun.
2- Probiotiklerin önemi: Probiotik bakteriler içeren fermente süt ürünlerinin, sebzelerin, meyvelerin, bakliyatların ve hatta etlerin fermente formlarını tüketmek gerekiyor. Sağlıklı beslenme doğal ev yapımı yoğurt ve kefir iyi bir probiotik yani yararlı bakteri kaynağıdır.
3- Prebiotik gıdalar: Prebiotikler sindirilemeyen lifler içeren gıdalardır. Probiotikleri besleyen ve onlarla işbirliği içinde simbiotik bir yaşam oluşturan prebiotikler en az probiotikler kadar önemlidir. Prebiotik gıdalar denilince ilk akla gelenler, yoğurt, kefir, turşu, ekşi maya ekmektir.
4- Kolajen: Kemik suyu en iyi kolajen kaynağıdır. Aynı zamanda hayvansal yağların olduğu etlerde iyi kolajen kaynağıdır. Dokuları onaran bir özelliğe sahiptirler. Çok antibiyotik tükettiyseniz, kolajenler bu antibiyotiğin zarar verdiği bağırsak florasına yarar sağlayacaktır. Kolajenler bağışıklık sistemini onarmak için çok iyi bir kaynaktır.
5- Vitaminler: Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için günlük ihtiyacınız olan vitaminleri almaya çalışın. A, B, C ve D vitaminlerini günlük beslenmeniz ile karşılamaya çalışın. Bu vitaminlerin yanında K ve E vitaminlerini de ihmal etmeyin. Bunun için sağlıklı ve bol meyveli, bol sebzeli öğünler oluşturun.
6- Demir: Bu konuyu biraz daha anlaşılır şekilde anlatmak gerekirse; Eğer vücudunuzda bir enfeksiyon savaşı varsa ve bu savaşa bağışıklık sisteminiz savaşçı silahlı askerlerini gönderir. Silahlı askerleriniz düşman mikroplara karşı tetiğe bastığında düşmana mermi atması gerekir. İşte demir bu savaşta sizin mermilerinizdir. Eğer vücudunuzdaki demir stoklarınız düşükse, bağışıklık sisteminiz etkili bir şekilde savaşamaz. Bu yüzden demir yönünden zengin besinler ile beslenmeniz gerekir. Bunun için et yiyebilirsiniz. Sabahları aç karnına 1 kaşık pekmez içebilirsiniz. Kahvaltıda çay yerine taze sıkılmış meyve suları tüketebilirsiniz. Çünkü cay demir emilimini engeller. Kahvaltıda cay yerine taze sıkılmış meyve suyu içtiğiniz. Meyve suyu da demir emilimine katkı sağladığı için hem vitamin ihtiyacınızı karşılarsınız hem de demir emilimi arttırarak bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
7- Güneş: D vitamini üretimi için güneş ışını gerekir. Bu yüzden güneşli günlerde güneşten faydalanmayı unutmayın.
8- Su: Günlük su ihtiyacınızı mutlaka karşılamaya çalışın. Hasta olduğunuzda bol bol su için.
9- Soğan ve sarımsak: Bu 2 mucizevi besin bağışıklık sisteminin kankasıdır. Bu 2 besini bol miktarda tüketin.
10- Stres: Bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan stres, en büyük düşmanınızdır. Stresten mümkün olduğu kadar uzak durun ve bol bol gülün.
